Cry, Cry, Cry [Turkish translation]

Güneş battığında nereye gittiğini herkes biliyor.

Sanırım sen sadece şehir ışıklarını görmek için yaşıyorsun,

Ben sürekli deneyerek vakit kaybederken.

Fakat ışıklar parıltısını kaybettiğinde, ağlayacak ağlayacak ve ağlayacaksın.

Yakında zengin ve yaşlı sevgililerinin hepsi gidecek.

Sen soğuk bir güne uyanacak ve kendini yapayalnız bulacaksın,

Beni arayacaksın ve ben sana "güle güle" diyeceğim.

Sana sırtımı döndüğümde, ağlayacak ağlayacak ve ağlayacaksın.

Ağlayacaksın, yapayalnız ağlayacaksın.

Herkes seni unuttuğunda ve bir başına kaldığında,

Ağlayacak ağlayacak ve ağlayacaksın.

Geceleri senin gelmeni beklemek için uzanırdım,

Sen ise sadece bir süre kalır ve tekrar giderdin.

Sorduğum her soruda yalan, yalan ve yalanlar duyardım.

Söylediğin her yalan için ağlayacak, ağlayacak ve ağlayacaksın.

Dönek sevgilin ihtiyarladığında ise kimse seni umursamayacak.

Ve sen bana döneceksin bir parça gerçek sevgi görmek için,

Sana hayır diyeceğim ve bana niçin, niçin, niçin diye soracaksın.

Bütün yaptıklarını hatırlattığımda ise ağlayacak, ağlayacak ve ağlayacaksın.

Ağlayacaksın, ağlayacaksın, ağlayacaksın ve beni tekrar isteyeceksin,

Yaptığın bütün aptallıklar canını yakacak sen onları düşündükçe.

Ağlayacak, ağlayacak ve ağlayacaksın.