Crossroads [Turkish translation]

Çok uzun zamandır seyahat ediyorum

Ben yanılana kadar kayboldum

Önümdeki iki yol

Acele etmemek zorundaydım

Sağda bir kilise görebiliyordum

Önce o yönde bir adım attım

Ama solda bir bar vardı

Orada viski içiyorlardı

Ve şimdi dua etmek istediğim yer orası

Şimdiye dek burada sadece tutunuyorum

Eğer kusursuz olsaydım

O zaman bu kolay olurdu

Her iki yol da akla yakın, her ikisinde de boğulabilirim

Merkezden yürüyorum

Bana rehberlik edecek hiçbir kural olmadan

Zor olduğunun farkındayım

Ama şimdi görebiliyorum

Gitmenin başka bir yolu olmalı

Çok daha mümkün bir yol

Tüm bu yalanların birleşimi

Taraf seçmeden yolunu çizmek içindir

Teker teker kararlar alırım

Ve hayır, asla her zaman haklı olduğumu söylemem

Eminim ki kendi başıma durduğumda

Bir erkeğin en gerçek halini göreceksin

Ben parlarken

Şimdiye dek burada sadece tutunuyorum

Eğer kusursuz olsaydım

O zaman bu kolay olurdu

Her iki yol da akla yakın, her ikisinde de boğulabilirim

Merkezden yürüyorum

Bana rehberlik edecek hiçbir kural olmadan

Zor olduğunun farkındayım

Ama şimdi görebiliyorum

Oh, şimdi duyuyorum

Hepsi dini bir öfke

(Gördüğüm öfke)

(Gördüğüm öfke)

(Şimdi gördüğüm öfke)

Sol taraf daha iyi değil

Sadece aynısından daha fazlası

Bütün bu insanları

İnandıkları şey için kınıyor

Tekrar dağlarının tepesine tırmanacağım

Bu şekilde kimse beni kurtarmayacak

Ve zirveye ne kadar yaklaşırsam o kadar çok nişan alabilirler

Ama ben sen değilim

Kusursuz olmayabilirim

Ama her zaman doğruydum

Gözlerine layık olmayabilirim

Aşağıdan yukarı tırman

Son bir kez

Son, son,

Son kez

Eğer kusursuz olsaydım

O zaman bu kolay olurdu

Her iki yol da akla yakın, her ikisinde de boğulabilirim

Merkezden yürüyorum

Bana rehberlik edecek hiçbir kural olmadan

Zor olduğunun farkındayım

Ama şimdi görebiliyorum