Crosses [Turkish translation]

Bil ki buralarda olacağım sana yol göstermek için;

En zayıf anlarında, onları geride bırakman için;

Geri döndüğünde o gölgelerle dolu kabusların;

Biraz ışık tutacağız, sonra iyi olacaksın.

Biraz ışık tutacağız ve iyi olacaksın, bir süreliğine.

Her tarafta çarmıhlar, ağırlığı senin omuzlarında.

İçinde siren sesleri, geçmek için bekliyorlar; (İçinde deniz kızları, adım atmayı bekliyorlar)

Bozulan sessizlik görüşünü karartıyor.

Biraz ışık tutacağız, sonra iyi olacaksın.

Biraz ışık tutacağız ve iyi olacaksın, bir süreliğine.

Dörtyol ağzı, her yanı bulvarın...

Dörtyol ağzı, her yanı bulvarın...

Dörtyol ağzı, her yanı bulvarın...

Dörtyol ağzı, her yanı bulvarın...

Pencerenin dışında, sel altında sokaklar.

Gözünü dikmiş insanlar, yıkıldığını biliyorlar;

Bunu sürekli hatırlatıyor yüzlerindeki bakışlar.

Onları boşver bu gece, ki sen iyi olasın.

Işık tutacağız biraz... ve iyi olacaksın.