Ne çok öldürdüler beni,
ah, ne çok öldüm ben.
Buna rağmen buradayım,
dönüyorum hayata.
Müteşekkirim talihsizliğe,
ve o bıçak tutan ele,
beceriksizdi çünkü beni öldürme işinde.
Ve devam ettim şarkımı söylemeye.
Güneşe karşı şarkı söylemek,
tıpkı bir ağustos böceği gibi.
Bir yılın ardından,
toprağın altında.
Tıpkı bir gazinin,
savaştan dönmesi gibi.
Ne çok sildiler beni,
ah, ne çok kayboldum ben.
Kendi cenazemde bulundum,
yalnız ve yaşlı gözlerle.
Bir bez bağladım,
fakat unuttum ardından,
bu ilk değildi,
ve devam ettim şarkımı söylemeye.
Güneşe karşı şarkı söylemek,
tıpkı bir ağustos böceği gibi.
Bir yılın ardından,
toprağın altında.
Tıpkı bir gazinin,
savaştan dönmesi gibi.
Ne çok öldürdüler seni,
ah, ne çok döneceksin hayata.
Kaç gece geçireceksin,
umutsuzca.
Gemi alabora olduğunda,
ve karanlık çöktüğünde,
biri kurtaracak seni,
ve şarkı devam edecek.
Güneşe karşı şarkı söylemek,
tıpkı bir ağustos böceği gibi.
Bir yılın ardından,
toprağın altında.
Tıpkı bir gazinin,
savaştan dönmesi gibi.