elimi tut gidelim
ruhlarımızı dinlendirebileceğimiz bir yere
sıcak bir yere otururuz
bak burada yalnızız dersin
daireler içinde koşuyordum
kendimi yaraladım
sadece amacımı bulayım derken
herşey o kadar değersizdi ki
ben bunu hak etmedim
ama benim için sen mükemmeldin
bu yaşam içinde dağıldım ben
eğer bu yaşamsa ben hoşçakal diyeceğim
O bir melek gibi gitti
bırakın kanatlarıyla yanayım bu gece
kendimi bu kağıda yazarken görüyorum
bir kurtarıcı için yalvarırken
onu içime çekip kurtarmayı dileyerek
böyle bir dünyada, böyle allahsız ve düşüncesiz
bilmiyorum bunu nasıl bu hale soktuk
bize getirdiğin bütün sevgiyi
sanki kendimi öldürüyorum
sadece kendime yalvarıyorum
sadece biraz yardım dilemek için
seni sonsuzca sahiplenmek için herşeyimi verirdim
çünkü yalnızca bu bana huzur veriyor
çektiğim bütün acılara değiyor
sana kalbimi verirdim
ve sadece onu tutmanı isterdim
sana ruhumu verirdim
ama onu çoktan sattım
o gün o gün
Aralık ayında uzaklara gittiğim o gün
hep anımsayacağım o günü
hep pişman olacağım onun için
kahverengi gözleri anımsıyorum
öyle üzgün ve mavi gökleri
karanlığa ve geceye dönen
dövüşmekten bıktım artık
sen soluk almazsan ben de almam
sen kanamazsan ben de kanamam
sen olmazsan ben de olmam
gidip uyuyabilene kadar
gittim ben uzaklara
dünde daha iyi zamanlar gördüm (incittim kendimi)
söylemesi zor
her şeyin güzel olacağını (incittim kendimi)
gittim ben uzaklara
dünde daha iyi zamanlar gördüm (incittim kendimi)
söylemesi zor
her şeyin güzel olacağını (incittim kendimi)