Tren biletini gece geç saate bilerek aldın
Ki bu acı içinde orada oturabilesin diye
Kalabalığın uğultuları ya da sessiz sessiz uyuyanlar
Hangisi daha kötü emin değilsin
Çünkü bıraktım ellerini dans ederken
Sen öylece dikili kaldın orada
Sahanlıkta, başın öne eğik
Hep sudan sebeplerden
Annenin yüzüğü cebinde
Fotoğrafım cüzdanında
Senin kalbin camdandı, ben ise düşürdüm
Hep sudan sebeplerden
Ailene bilerek söylemiştin
Daha fazla tutamamıştın içinde
Kardeşin bir şişeye parayı yığmıştı*
Şimdi ise kimse kutlama yapmıyor
Dom Pérignon'la geldin,
Hiçbir arkadaşın alkışlamadı
Memlekettekiler "Hep sudan sebepler" dedi
Bir konuşma yapacaktın, nutkun tutuldu
Aşk ellerinden kayıp ulaşamayacağın yerlere gitti
Ben ise bir sebep sunamadım
Hep sudan sebeplerden
Midas'ın laneti Chevy'nin kapısındaki dokunuşlarında**
Kasım'ın yakıcılığını senin ekoselin iyileştirmişti
"Burası eskiden bir tımarhaneymiş"
Alay etmiştim, "E, tam benlik." diye
Ne kadar unutulmazdı 'bizimkiler'
Sanmıyorum bundan böyle bir daha o kelimeyi kullanırız***
Ve yakında onlar bizim gezindiğimiz salonları süslemeye cesaretini gösterecekler
1, gel cebime gir, 2 nerede çorabımın teki****
3, ben hiçbir zaman hazır olamadım böylece gidişini izledim
Bazen birileri dizlerinin üstünde sana sorana kadar cevabın ne olacağını bilemiyorsun
"Çok iyi bir gelin olurdu ondan, ne yazık kafadan gidik olması" dediler
Ama sen bunun yerine kendin için en doğru olanı bulacaksın
O benim paramparça ettiğim goblenini yamalayacak
Ve dans ederken tutacak ellerini
Seni asla öyle sahanlıkta başın önüne eğik bırakmayacak
Sudan sebeplerden dolayı
Annenin yüzüğü cebinde
Onun fotoğrafı cüzdanında
Benim sızlanmalarımı hatırlamayacaksın*****
Benim sızlanmalarımı hatırlamayacaksın