Cedars of Lebanon [Turkish translation]

Dünü uyuyarak geçirdim

Giyinik uyandım, kıyafetlerim kirli bir yığının içinde

Geceyi bir teslim tarihine yetiştirmekle harcadım

Karmaşık hayatları basit bir başlığa sıkıştırmakla

Yüzün burada, eski bir fotoğraf makinesinde

Çocukların kıyafetlerini ve oyuncaklarını topluyorsun

Dönüp bana gülümsüyorsun, fotoğrafı buzdolabından aldım

Ondan sonra ne yaptığımızı hatırlayamıyorum

Bir kadınla beraber olmadım, yıllar yılı

Bunca zaman seni düşündüm, tuzlu gözyaşlarını

Bu boktan dünya kimi zaman bir gül verir

Kokusu takılır ve ardından öylece gider

Eve (yapılan) çağrıya dön

En kötümüz solup gitmiş uzun bir itiraf

En iyisi de sıkıştırmanın dehaları oluşumuz

Gerçeğin peşini bırakmayacağını söylüyorsun

Buradayım, çünkü, eve gitmek istemiyorum

Bir çocuk nehir kıyısından pis su içiyor

Bir asker tankın birinden portakallar getiriyor

Garsonu bekliyorum, gelmesi zaman alıyor

Lübnan'da güneşin batışını izlerken

Eve (yapılan) çağrıya dön

Şimdiyse tüten bir sigara misali kafam var

Kutsal olmayan bulutlar bir minareden yansıyorlar

Bayağı üstümdesin, herkesten yüksekte

Lübnan'ın sedirlerinin içinde neredesin?

Düşmanlarını dikkatli seç, çünkü seni tanımlayacaklar

Onları ilginç kıl, çünkü çeşitli yollarla seni kafaya takacaklar

Başlangıçta yoktular, fakat hikaye bittiğinde

Dostundan daha çok seninle olmuş olacaklar