Caroline [Turkish translation]

Güneşin parladığı bir yer var

Ve kuşlar yukarıda çamlarla vakit geçiriyor

Burası benim Caroline'ımın evi

O gökyüzünde dans ediyor

Oh, tanıştığımızda ne kadar tatlıydı

Büyük geniş vadinin altın sokaklarında

Ayaklarımın etrafındaki bu eski zincirler

Beni aşağı çekiyorlar

Caroline, ah Caroline

Her zaman evde olacağım

Mezar ve bahçe memnun olmayacak

Adın benimkinin yanına gelene kadar

Ve kemiklerim kırılıyor ve ellerim titriyor

Kemiklerim kırıldığında ve ellerim titrediğinde

Zamanın zalimce katliamının ardından yalan söylediğimde

Ama uyanmadan ölürsem

Caroline'ımı göreceğim

Caroline, ah Caroline

Her zaman evde olacağım

Mezar ve bahçe memnun olmayacak

Adın benim yanıma gelene kadar

Güneşin parladığı bir yer var

Ve kuşlar yukarıda çamlarla vakit geçiriyor

Burası benim Caroline'ımın evi

O gökyüzünde dans ediyor

Caroline, ah Caroline

Her zaman evde olacağım

Mezar ve bahçe memnun olmayacak

Adın benim yanıma gelene kadar

Caroline, benim Caroline

Her zaman evde olacağım

Mezar ve bahçe memnun olmayacak

Adın benim yanıma gelene kadar