Eski bir tişört, yepyeni bir telefon
Kaldırım taşları üzerindeki yüksek topuklular
Gençken, hiçbir şey bilmediğin düşünülür
Parlak bir gülümseme, siyah ruj, hassas politik konular
Gençken, hiçbir şey bilmediğin düşünülür
Ama seni biliyordum
Levi's pantolonunla dans ederken
Bir sokak lambasının altında, sarhoştun
Seni biliyordum
Ellerin kazağımın içindeydi
Bebeğim, öp de geçsin
Birinin yatağının altında unutulmuş
Eski bir hırka gibi hissettiğimde
Beni giydin ve çok sevdin
Herkesle arkadaş olanın hiç gerçek arkadaşı yoktur
İki kızı kovalarsan, seni seveni kaybedersin
Gençken, hiçbir şey bilmediğin düşünülür
Ama seni biliyordum,
Saklambaç oynardık ve
Tüm haftasonlarını bana ayırırdın
Seni biliyordum
Kalbin High Line'da* atıyordu
Kırk yılda bir gibiydin
Birinin yatağının altında unutulmuş
Eski bir hırka gibi hissettiğimde
Beni giydin ve çok sevdin
Arabalarda ve şehir merkezindeki barlarda öpüşmek
İhtiyacımız olan tek şeydi
Yaralarımın etrafına yıldızlar çizmiştin
Fakat kanıyorum şimdi
Çünkü seni biliyordum
Son trene atlayışını
Bir kan lekesi gibi iz bıraktın bende
Seni biliyordum
Sonumuzu değiştirmeye çalıştın
Peter'ın Wendy'i kaybedişini*
Seni biliyordum
Bir babanın evi terk etmesi gibi
Akan su gibi
Fakat gençken, hiçbir şey bilmediğin düşünülür
Senin bir dövme gibi kalıcı olacağını biliyordum
Tüm "keşke"lerimde adının geçeceğini biliyordum
Duman kokusunun uzun süre uçmayacağını da
Çünkü ben gençken, her şeyi biliyordum
Uzun bir zaman boyuca sana lanet edeceğimi biliyordum
Market sıralarında gölgeni gözleyeceğimi de
Hevesin dindikten sonra beni özleyeceğini biliyordum
Ve evimin verandasında bir gün belireceğini de
Bana geri döneceğini biliyordum
Bana geri döneceğini
Ve bana geri döndün
Ve geri döndün
Birinin yatağının altında unutulmuş
Eski bir hırka gibi hissettiğimde
Beni giydin ve çok sevdin