Biberiyenin çiçek açtığı yerde, koyu bir pınar var.
Yazgımın yürüdüğü o yerde, incecik bir korku var.
Yön hangisi? Kimse öğretmemiş ki bana.
Gerçek adım ne? Bilmiyorum hâlâ.
Ay yününü döküp serçe yolunu kaybettiğinde,
her melek zincirli, her köpek havlıyor iken,
eline al üzüntünü ve onu nehre üfle,
yapraklar giydir acına ve tüylerle ört üstünü.
Buradan denize, her güneş gülünün üzerinde
bir parça var saçımdan.
Her mantar meşesinin üzerinde,
bir çizim bütün bıçaklarımdan.
Evlere olan sevgi, beyaz giysiliye olan,
nedir hiç bilmedim ve hiç aldatmadım onu.
Şahin babam, tınaz anam,
tepenin üstünde duruyorlar.
Dipsiz gözleri, Ay’ımı izliyor,
yalnız yalnız gece gece gece,
tutuşturduğum ateş gibi.
Başını kalbime yasla ve yavaş yavaş söndür onu.