Burn The Floor [Turkish translation]

Hassas kalbinde sakladığın ateş

Yayılıyor ve boş kalbimi dolduruyor

Beni çağıran ses, dans gibi görünen zarif hareketler

Kalbime daha fazla yayılacaklar ve alevlenecekler

Karanlığın arkasında yok olan gecede

Yolunu kaybeden benim önümde

Sen kırmızı bir meşale yaktın

Ve bana yolu gösterdin, beni büyülemişsin gibi

Lütfen benimle en ateşli dansı et

Lütfen benim için daha nefes kesici bir şekilde dans et

Şafağı uyandır, beni uyandırıyorsun

Karanlık geceyi alevlendirdikten sonra bütün kalbimi alevlendiriyorsun

Lütfen benimle en ateşli dansı et

Lütfen benim için daha nefes kesici bir şekilde dans et

Senin içinde ben, benim içimde sen

Ateşinden sönmediğinden emin ol, bir kere daha böyle

Ellerim ve ayaklarım sanki büyülenmiş gibi hareket ediyor

(Büyünü al) Parmak uçlarına yayılacak

(Işığını al) Gözlerine hapsoluyorum

(Gittikçe daha fazla) Ve daha derin bir yere çekiliyorum

Gece nefesimiz tarafından keskince kesildi

O dudaklarda açan bir çiçek

Bir elimi kibarca uzatarak

Böyle bir dansa davet ediyorum

Lütfen benimle en ateşli dansı et

Lütfen benim için daha nefes kesici bir şekilde dans et

Şafağı uyandır, beni uyandırıyorsun

Karanlık geceyi alevlendirdikten sonra bütün kalbimi alevlendiriyorsun

Lütfen benimle en ateşli dansı et

Lütfen benim için daha nefes kesici bir şekilde dans et

Senin içinde ben, benim içimde sen

Ateşinden sönmediğinden emin ol, bir kere daha böyle

Kırmızı elbisen kalbimi sarıyor

Sen ve ben daha da güzelleşiyoruz, rüzgar estikçe

Daha fazla alevlen, sönmeyeceğiz

Valsımız ne kadar tehlikeliyse, o kadar güzel, durmadan

(Aşkta yavaş)

Penceremi açıp sana bakıyorum, beyaz ay ışığının ötesinde dans edişine

Gösteri başlasın, gece kör, o yüzden bizi asla durduramaz

Tereddüt etmeden kendimi içine atıyorum, sana sarılarak alevleniyorum

Şimdi, söyle, herkes söylesin, gecenin maskeli balosu başlıyor yine