Born to Run [Turkish translation]

Verandanın önünde oturan yaşlı bir adam var

Eskiden nasıl olduğu hakkında konuşuyor

Gençken berbat bir adamdım

On yaşındayken babam öldü

İş bulmak için yola koyuldum

Ailemi beslemek zorundaydım

Zor zamanlardı, ellerim hala yaralı

Öncülük ettiğim hayattan

Koşmak için doğdum

Hayatım boyunca traktör ve römork sürdüm

Altı çocuk ve felaket bir eş

Çok para kazandım, hepsi uçup gitti

Büyük bir aile, bu ödediğin bedeldir

Hep hayal ettim, hiç pes etmedim

Evlat, çok zor zamanlar geçirsem bile

O zamanlar biraz daha zorlandım

O motor kükremesini duymuş olmalısınız

Koşmak için doğdum

Yavaşlayamıyorum

Pişmanlıklarım yok, kutsandım

Koşmak için doğdum

Zamanla yüce Tanrı'nın benim için yaptıklarını göreceksiniz

Koşmak için doğdum

Yavaşlayamıyorum

Pişmanlıklarım yok, kutsandım

Koşmak için doğdum

Zamanla göreceksiniz

Yüce Tanrı'nın benim için yaptıklarını, benim için yaptıklarını

Yaşlı adam, öldü

Ve söyledikleri hiç aklımdan geçmedi

Ödediği bedeli anlayana kadar

Benimkine çok benziyordu

Tokum ve kilometrelerce uzakta olsa da

Zamanında şehre ulaşmam lazım

Ve oraya varınca küçük bir şarkımı söyleyeceğim

Koşmak için doğdum