Bleak [Turkish translation]

Atıyor

Kalp hâlâ bir neden için atıyor

Besleniyor

Ruh hâlâ kayıptan besleniyor

Sızlıyor

Kollarım telaştan sızlıyor

Soluyor

Gözlerimin önünde soluyorsun

Şafak vakti, soğuk devam ediyor

Beni güneşin kâbuslarına kefenliyor

Geliyorum

Senin yanına doğru geliyorum

Çekiyorsun

Beni geceye doğru çekiyorsun

Ağlıyor

Burada senin için kim ağlıyor

Ölüyorum

Gözyaşlarının içinde hızla ölüyorum

Olabildiğince hızlı kaderime doğru dalıyorum

Düşüncelerim berraklaşıyor, zihnim keskinleşiyor

Gözlerindeki yalancı hareketler

Rahatımı kaçırıyor

Nefesin çıkıyor, beyaz bulutlar ve yalanlarla

Ve içimden geçiyor

Son sözlerine yaklaştın

Gözlerime dehşetle bakıyorsun

Göğsünden bir sıvı damlıyor

Ve beni boğuyor

İnce beyaz boynuna sis çöküyor

Ve bana bir çizgi çekiyor

Soğuk parmaklar ölen enkazı gösteriyor

Bu an benim

İzin ver, seni iyileştireyim

Bütün yaptıklarının kefareti

İzin ver, seni bırakayım

Geçip giden günler gibi

Gözlerindeki yalancı hareketler

Rahatımı kaçırıyor

Nefesin çıkıyor, beyaz bulutlar ve yalanlarla

Ve içimden geçiyor

Son sözlerine yaklaştın

Gözlerime dehşetle bakıyorsun

Göğsünden bir sıvı damlıyor

Ve beni boğuyor

İnce beyaz boynunun üzerine sis çöküyor

Ve bana bir çizgi çekiyor

Soğuk parmaklar ölen enkazı gösteriyor

Bu an benim

Gece yeniden çöküyor

Benden kalanları alıyor

Hafif irkilme, titreyen ceset

Suyla süslenmiş, çatlakları doldurur

Her zamanki gibi kollarıma bağlı

Tüm ihtiyacın olan bu