Birdie [Turkish translation]

Aşk denilen kafese kilitlenmiş bir kuş gibi

Kadın uçmak için doğmuştu ama adam kanatlarını kesti

Adam dedi ki: Ah sevimli kuş, şarkı söyleyemezsin

Fakat sana elmaslar ve yakut yüzükler alırım

Kafese kilitlenmiş bir kuş gibi

Ve bu yerden nasıl kaçıp

Daha yükseğe gidebilirim?

Senin yangınının

Alevlerinden nasıl kaçınabilirim?

Ah, bana boyun eğdiremezsin, hayır

Ah, şimdi beni aptal yerine koyamazsın

Yani minik kuş uçup gidiyor (daha yükseğe, daha yükseğe)

Yani minik kuş uçup gidiyor (daha yükseğe, daha yükseğe)

Yani minik kuş uçup gidiyor

Yine yorgunum ve bu labirentin içinde ömür boyu kayboldum

Çarpıtılmış sözlerin beynimi ele geçiriyor

Diyorum ki: ve daha fazla gözlük takmayacağız ve yıldızlarımızı göreceğiz

Ve daha fazla morluklar ve savaş izleri yok

Kafese kilitlenmiş bir kuş gibi

Ve bu yerden nasıl kaçıp

Daha yükseğe gidebilirim?

Senin yangınının

Alevlerinden nasıl kaçınabilirim?

Ah, bana boyun eğdiremezsin, hayır

Ah, şimdi beni aptal yerine koyamazsın

Yani minik kuş uçup gidiyor (daha yükseğe, daha yükseğe)

Yani minik kuş uçup gidiyor (daha yükseğe, daha yükseğe)

Yani minik kuş uçup gidiyor

Mahkumun değilim

Beni daha fazla kilit altında tutamazsın

Sana değerimi göstereceğim

Hak ettiğimi geri alacağım

Mahkumun değilim

Bu beni daha fazla zincirleyemez

Lanet olası bu acıtacak

Bu yüzden uçup git, küçük kuş

Ve bu yerden nasıl kaçıp

Daha yükseğe gidebilirim?

Senin yangınının

Alevlerinden nasıl kaçınabilirim?

Ah, bana boyun eğdiremezsin, hayır

Ah, şimdi beni aptal yerine koyamazsın

Yani minik kuş uçup gidiyor

Beni duyabiliyor musun?

Dinliyor musun?

Beni özgür bırak, beni özgür bırak

Beni duyabiliyor musun?

Dinliyor musun?

Beni özgür bırak, beni özgür bırak