Ah Belladonna acıyı hiç bilmiyordum
Belki deliyim, belki de bu beni delirtecek
Açık mektup, dikkatsizce yerleştirilmiş
Ve senin sessizliğin, dedikoduları* nazikçe saklamış
Ulaşılamaz, dokunulamaz
Böylesine nefret etmeyi nasıl öğrendin?
Ulaşılamaz, dokunulamaz
Böylesine nefret etmeyi nasıl öğrendin?
Sevilmekten geldin ve ad verdin
Zehrin parmakları, yağan yağmurda düşen iğneler gibi
Öyleyse, böyle bir lütufla izlerken ihtiyatlı şekilde gülümse
Şimdi sıvışıp gitmek zorundayım ama sen yüzümü unutabilir misin?