Geçenlerde karşılaştım onunla,-
Gençlik yıllarımın can dostu.
Bakıştık, pis pis sırıttık,
Ve iki tek attık.
Sorma nasıl yaşıyorsun diye,-
Dünyevi işleri o hallediyor,
İyi de, biraz huysuz,
Ama artık ondan korkum yok.
Beyaz nehir, damla damla maziyi anlatan,
Ah, nehir kolu, kanatlarına al götür,
Boğuluyorum, bu boşlukta, benim için
Sen - masada kadeh, sen - el üstünde göksün.
Peki o şarkıyı hatırlıyor musun?
Çocukluğumuzda söylerdik,
Kapı girişlerinde, merdivende,
Bizim taraflar duruyordu.
Ve camda seyrelen ışık
Bizim için güneşten bile cana yakındı.
Ve zehirli bir meltemi
Yakalardık (şişenin) ağzında.
Beyaz nehir, damla damla maziyi anlatan,
Ah nehir kolu, kanatlarına al götür,
Boğuluyorum, bu boşlukta, benim için
Sen - masada kadeh, sen - el üstünde göksün.
Umurunda olmaz bir aleme
Süpürdü bizi kader.
Biz ise sağa sola bakıyorduk,
Hiçbir şey umrumuzda değildi.
Bu güz akşamında,
Oturmuşuz iki çıplak kavak.
Ölümse yediye kadar sayıyor,
Ve sümüğümüzü siliyor.
Beyaz nehir, damla damla maziyi anlatan,
Ah nehir kolu, kanatlarına al götür,
Boğuluyorum, bu boşlukta, benim için
Sen - masada kadeh, sen - el üstünde göksün.
Beyaz nehir, damla damla maziyi anlatan,
Ah nehir kolu, kanatlarına al götür,
Boğuluyorum, bu boşlukta, benim için
Sen - masada kadeh, sen - el üstünde göksün.