O küçük şehrin adını hatırlamıyorum,
Hangi yüzyılda olduğunu da hatırlamıyorum,
Ama seni zavallı bir kuş gibi elime almıştım
Aptal çocukların yaraladığı bir kuş gibi.
Uzak memleketleri anlatan hikayeler fısıldadım kulağına,
Seni az da olsa hoşnut edebilecek şeyler yapmak istedim,
Bir ay sonra dönerim diye sana söz verdim,
Tekrar gelmeyeceğimi bile bile.
Nasıl da canını yakıyoruz
Gökyüzünü hediye ettiklerimizin.
Tatlı sözlerimiz için
Utanç duymak zorunda kalıyoruz.
Göğsümün içinde bir kafes,
Kafesin içinde kalp yerine
Kanatlarını kıra kıra çırpınan
Zavallı bir kuş var.
Bu acıyı silsin diye içtim tatlı şaraptan,
Olan biten her şeyi unuttum, her şeye yeniden başladım,
Yumuşak yataklarda huzur bulamadım,
Uykumda hep o kuşun çığlıkları vardı.
Garip bir yerde gölgeler yeniden birbirini buldu,
Uzun bir yol sonrası, sevimsiz bir hayat sonrası.
Müşfik Tanrı'dan tek bir şey diliyorum -
O zavallı kuş
Beni bağışlasın.
Nasıl da canını yakıyoruz
Gökyüzünü hediye ettiklerimizin.
Tatlı sözlerimiz için
Utanç duymak zorunda kalıyoruz.
Göğsümün içinde bir kafes,
Kafesin içinde kalp yerine
Kanatlarını kıra kıra çırpınan
Zavallı bir kuş var.