Beyaz bir altın pamuk, Adanamdan hediye
Tüm dünya aşıktır, bilirsin; Van'daki kediye
Gökteki Ay; tıpkı bizim Kütahya'da porselen,
Güneş doğarken İstanbul'dan bir başka yükselir...
Artvin'de bal kadar tatlı; Afyon'da kaymak
Ne müthiş; Antalya'da deniz keyfi, Uludağ'da kaymak
Ya da Erzurum'da; Palandöken, Kilis'te yorgan diker halkım
Zonguldak'ta kömür yüz karartır !
Pek sevilir burada; Kastamonu kır pidesi
ve ya bir simit kap otur seyret; Üsküdar'da Kız Kulesi...
Mersinde Kız Kalesi, Rize'den çaylar
Geçtiysem illa içmişimdir, Susurluk'tan ayran
Ve bayrak dalgalanır gülümser Çanakkale
Mardin'de taş evler, her derde devadır; Pamukkalem
Sivas'ta kangal korur köyü, Edirne'de pehlivan
Yolun düşerse bir gün tadıp; Erzincan'dan peynir al.
Denizli'den öten horoz, sekiz ilden duyulur.
Bu bizim soframız, buyurun hepimizi doyurur...
Huyumuz suyumuz bir, kazılan kuyumuz; girme.
Kıbrıs'ta bizimle elbet Lefkoşa ve Girne !
Hep aynı yerde düştük yere, hep aynı yerde ezildik
ne Azeri ne Türkmen ayrı, ne Lazı, ne Kürdü.
Sen parçala ve kirlet ülkem kültürlere birlik,
Amaç hep bir ağızdan burası yurdum diyebilmek !
Aşık Seyrani, Mimar Sinan, Erciyes, Kayseri,
Gaziantep türküleri, bahçalarda mor meni..
Gel Paris'ten; Şanlıurfam topraktan evler,
Ocakta mırra pişerken ozanlar mani söyler.
Sırtımda Nemrut, bir kolum cendere adım; Yaman
Kekik kokar Balıkesir, Iğdır'dan söker şafak
Akkuş, Aybastı, Çatalpınar, Fatsa, Ordu;
Tüm sokaklarım tozlu ben Diyarbakır'da doğdum.
Eğer Karadeniz'den geçerseniz, Trabzon'da durun
Dinle İskoçya'nın gaydasını kıskandırır ''tulum''.
Konya'dan seslenir Mevlana Celaleddin Rumi,
Bugün kimse yüz dönmüyor bize Nasreddin gibi.
Elazığ'da Gakkoşum, Aydın'da Efe ;
Bende dokuz dağın gücü; mermi göğsümden teper !
Bir tek Pir Sultan Abdal konuşturur bağlamayı
Bana bir metris, bir Malatya hatırlatır; Ahmet Kaya'yı
Bayburt, Bolu, Ankara, Amasya ses ver !
Samsunda tütün sarıp, Karaman'da koyun gütsem
Tekirdağ'da rakı içsem, Gümüşhane'de kuş burnu
Hiç görmesem de, Muş'u anlattılar, hoş buldum
Ardahan, Hakkari, Siirt; el kaldırın gardaş;
En iyi dostum Hataylı, en kahraman Maraş !
Ne için kavga ne için savaş bu senin yurdun;
Sakarya, Osmaniye, Dersim ve Burdur,
Tokatın boynuna gerdanlık; Yeşilırmak.
Hala Kars'ın bağrında, doksanbin şehit
Cudi, Silopi, Şırnak, Serhat Seyit...
Tam 923 ilçe 81 şehir; İzmir'de iç, kordonda sız,
Ayrı keyif tabii; yiğit Ağrı'nın başında erir mi kar ?
Sıkı giyin, tam on yıl üstüme geldiler gıpta edip
Adım Kırklareli, hiç sıkmadım düşman eli
Bitlis'te beş minare Kocaeli'm gönlüm gibi
Kimi bindallı giyer, Niğde'de yazma örer kimi...
Kazma kürek, toprak döver çiftçi; izler paraya boğulan !
Keşke şimdi görüp yazsa Karacaoğlan...
Bu da azsa Muğla, Sinop, Yozgat, Uşak
Dur; silah yerine sanat, saz ve sözle kuşan vur !
Yeni nesil, yeni kuşak, yeni alet yeni suça, gel dedikçe geri koşar kul.
Zoru başar, tut, bütün bu güzellikler senin;
bir gün birlikteysek eğer o gün el üstünde eliz !
Nevşehir'de bir arif tanıdım, tek maaşı ilim
Edep, haya; adı Hacı Bektaş-i Veli
Düzce, Karabük, Bartın, Yalova, Batman...
Öyle Isparta'nın gülündeki dikenler her ele batmaz
Yeşil ve mavi kucaklaşır Giresun'da tüm gün
Doğanın en masalsı yüzü Kapadokya, Ürgüp
Henüz askerdim; bir sabah soludum Spil'i
Tüfek çatıp; süngü taktım, yere koyarken canımı,
Düşüp koşarken tanıdım seni, toprağında kanım
Sen ki ben giderken arkamdan bakıp ağlayan kadın !
Bingöl ya da Çapakçur'da bir kahvede sabahçıyım
Aksaray Mamasun'da olta tutan balıkçı
Çorum'da dolmacıyım, Kırşehir'de bakırcı
Ne faşistim, ne gerici, ne bölücü, ne ayrımcı
Bilecik, Çankırı, Eskişehir, Kırıkkale
Koyun koyuna yattık, hem de yetmiş milyon kere
Çözüm mü; kin ve hır, bakın bizim bu kar ve kır
Yarınlar hür ve bir darılma ,küsme, gül, sarıl
Gitme dur kal akmasın kan, kalkmasın el ölmesin er
Anam görmesin dert; bırakma bölmesinler
Ben neysem öylesin sen, çünkü; bir yemin ve tövbemiz,
Her nerede olursan ol bir; gönül ve gövdemiz !