On altı yaşındayım ve şimdiden
on yılı aşkın bir süredir bir hapishanede yaşıyorum.
Dışarıda hiçbir suç işlemedim
Daha doğmadan mahkum olmuşum ben
Saatlerce öylece oturmak zorundayım
Kıpırdamadan ve saatlerce suskun
Ben, ki cıva gibiydim, Rabbim
Ben ki, cıva gibiydim, ölüyorum bu hapiste.
Bu hapis insanı ıslah edip, bir hayata hazırlıyor:
En azından yirmi yıldır var olmayan bir hayata
Kimi zaman her şeye son vermek geçiyor aklımdan
Kimi zaman da, intikamını almalısın, diyorum
Ama akşam gene eve gönderiyorlar beni, bilirsin işte
Sevdiklerimin hepsine yeniden kavuşabileyim diye
Sanki ev de bir kafes değilmiş gibi benim için
Ve ailem ev hapsinde olanlar değilmiş gibi.
On altı yaşındayım ve şimdiden
on yılı aşkın bir süredir bir hapishanede yaşıyorum.
Dışarıda hiçbir suç işlemedim
Daha doğmadan mahkum olmuşum ben
Ve zaman yanımdan geçip gidiyor, ama ben bakmıyorum bile
Ve sakin halimi koruyorum kimseyi duymamak için
Müziği sonuna kadar açıyor, uçuyorum
Sonuna kadar açık müzikle, baş başayım kendimle.
Ve bana hep tekrarlıyorlar: Bir şeylerle uğraşmalıymışım
Çünkü en sonunda çıkıyorsun dışarı
ve bilemiyorum nereye gideceğimi
Ama hiçbir halt anladıkları yok, yo,
Söyledikleri kişi değilim ben ve onları taklit etmek istemiyorum
Bir an yerinde duramayan bir çocuğu aldınız
Tek başına bir ekran karşısına koydunuz
Ve şimdi kendinize soruyorsunuz normal mi diye,
Anlamlı bulduğum tek dünya, sanal bir dünya ise
Ben ki cıva gibiydim, Doktor Bey,
Ben öyle hareketli, öyle hatalı,
Dikkati epey dağınık biri
Ama beni iyileştirdiniz ve şimdi
Bana kalan tek şey kin
On altı yaşındayım, ama şimdiden on yılı aşkın bir süredir
İnanmayı bir yana bıraktım
Dışarıda hâlâ bir şeyler olduğuna inanmayı
Ve siz göz yumuyorsunuz kaybetmeme
Öyle kolay ki açıklaması
Gözümde canlandırabiliyorum
Ve hayal ettiğimde görebiliyorum
Nasıl biri olacağımı.
Sonunda anlayacağımı söylüyorsun
Denizde nasıl yüzüldüğünü
Ama yalan, öğrenmem imkansız
İlerideki benliğimi nasıl yaşayacağımı
Sonunda anlayacağımı söylüyorsun
Senin içini rahatlatıyor
Ama benim içimi yakıyor
Nasıl biri olacağımı
söylemek zorunda kalmam sana.
Kafamda bastırmadığım düşünceler dolaşıyor
Bir ekran değil, interaktif değiller dokunduğunda
Cebimde bir alet, bu cehennemin aynası olan
Gözlerle seyahat ettiğim, yaşadığım, yemek yediğim cehennemin,
Defterim çiçekler ve çiziktirmeler
Bir sırt çantası ayağımdaki pranga gibi, bir sınıf hücre gibi
Babaca bir seslenişi andırıyor yoklamadaki adım
Ve bir annenin sesi gibi çalıyor zil
Sanattan doğmuş bir dünya, o yüzden yapay
Sonuçta erdemli bir dünya
Belki bu yüzden sanal
Onu özel kılan, bir tür değil
Ne diyorlar: Sonuçta kimyasal bir hareketmiş,
Zihinsel bir olguymuş.
Yalan söylemezdim ben,
Şükrederdim aldığım her soluğa
Her yol ayrımında, doğanın her ürpertisinde
Cıva gibiydim ben bu vampirler dünyasında
Sıva cıva, okuyacak olursan tanımını.
On altı yaşındayım, ama şimdiden
on yılı aşkın bir süredir bir hapishanede yaşıyorum
Bir yanlış anlama var yapıda
Ve bir tedavi, bir ilaç varmış gibi yapıyorlar
Eldiven gibi uyan ve habire konuşuyorlar, konuşuyorlar
Bu arada babam açıklıyor bana niçin önemliymiş derslerime çalışmam.
Annem kendi sözlerinde boğulurken
Gene sonuna kadar açıyorum müziği
Ama bir halt anlamıyorlar, yo,
O zaman, iletişim kurmak için bir tüyo vereyim sana
Bütün dünyaya dikkati dağınık bir çocuk gibi davran
Dikkati dağınık bir çocukla, gerçekten, normaldir şu:
Temas kurmaya çalışmaktansa, iletişime son vermek daha kolaydır.
Ben, ki cıva gibiydim, Rabbim
Ben ki, öylesine hareketli, öylesine hatalıydım,
İbret-i alem bedel ödemeye devam edecek kadar
Hiç yaptığımı hatırlamadığım bir şey için.
On altı yaşındayım, on altı yaşındayım
Ve bir hapishanede yaşıyorum
Bir suç varsa işlediğim dışarıda,
Gelmiş olmamdır dünyaya.