Arcade [Turkish translation]

Tek kalan kırık bir kalp

Hala tüm çatlakları tamir etmeye çalışıyorum

Onu götürürken bazı parçalar kayboldu

Eve götürürken

Olduğum kişiden korkuyorum

Zihnim saki yabancı bir yermiş gibi hissettiriyor

Kafamın içinde çınlayan sessizlik

Lütfen beni götür, eve götür

Biriktirdiğim tüm aşkı harcadım

Biz her zaman kaybedilen bir oyunduk

Atari salonundaki, küçük kasabada yaşan bir çocuk

Oyunları kaybetmeye bağımlıydım

Ooh, ooh

Tek bildiğim, tek bildiğim

Seni sevmek kaybedilen bir oyun

Bölmede kaç penny var

Harcadığımız ama çok değeri olmayan?

Daha başlamadan sonu görmüştüm

Yine de hala taşıyorum

Ooh, ooh

Tek bildiğim, tek bildiğim

Seni sevmek kaybedilen bir oyun

Artık oyunlarına ihtiyacım yok, oyun bitti

Bu rollercoasterdan indir beni

Ooh, ooh

Tek bildiğim, tek bildiğim

Seni sevmek kaybedilen bir oyun