Apocalypse [Turkish translation]

Dağılmış köprülerden atlarken toza dönen şehir manzarasını izler,

Okyanusta çarpışan helikopterleri çok yüksekten filme çekersin.

Müzik senin içinde var bebeğim, nedenini söyle bana.

Müzik senin içinde var bebeğim, nedenini söyle bana.

Buraya sonsuza dek hapsoldun ve öylece elveda diyemezsin.

Kollarına sarılı aşıklarının alınlarına öpücükler...

Onları karanlığa terk edilmiş, oyulmuş piyanoların içinde saklıyordun.

Müzik senin içinde var bebeğim, nedenini söyle bana.

Müzik senin içinde var bebeğim, nedenini söyle bana.

Buraya sonsuza dek hapsoldun ve öylece elveda diyemezsin.

Senin dudakların,

Benim dudaklarım,

Kıyamet.

Git ve bizi nehirler boyunca gizlice götür.

Sel dizlerinden yukarı yükseliyor,

Of lütfen...

Ortaya çık ve bana musallat ol, beni istediğini biliyorum.

Ortaya çık ve bana musallat ol.

Çocukluğunuzdan beri birbirinizle paylaştığınız tüm sırlar...

Onun sana verdiği madalyonu avcunda sıkıca tutup mışıl mışıl uyumak...

Müzik senin içinde var bebeğim, nedenini söyle bana.

Müzik senin içinde var bebeğim, nedenini söyle bana.

Buraya sonsuza dek hapsoldun ve öylece elveda diyemezsin.

Buraya sonsuza dek hapsoldun ve öylece elveda diyemezsin.

Sen yapayalnız kaldığında

Sana ulaşacağım.

Kendini çaresiz hissettiğinde

Ben de orada olacağım.