Bir oğlan vardı
Bir de kız
Ve bir de gece
Ay, dolunaydı ve parlaktı
Uluma vardı
Gittikçe yakınlaşan
Bir de çığlık vardı
Ve bir de ısırık
O her zaman hayalperestti
Yüzü olmayan bir adam
Hayaletlerin sessiz ayak sesleri olur
Kızın tek başarısı
Zayıflık belgesi
Bilgeliğinin güzelliği
Kalıcı olarak perdelenmiş durumda
Yalnızlar için müzik yok
Onlar tek bir dans biliyorlar
Yalnız başına yapılan bir dans...
Evlerinin sessizliği
Sonra kış bir kale inşa etti
Yalnız kalplerinin etrafına
Ve sonra hayatları bir masal oldu
Karanlıktaki bir kar küresi
Donmuş ayın ışığı
Uluma, bilindik olan bir tane
Masum bir hayalperestin felaketi
Mehtaplı bir gecede bir türden iki tane
Kayan yıldızlar arasında gidiyorlar
Talihsiz hayalperest için altı kelime
Cesur yürekler için gümüş bir bıçak
Benim sanatımın ürünü olma sakın
Beni kurtar, eğer yapamıyorsan
Beni öldürmene ihtiyacım var
Sadece gerçek aşkımın kabulü
Beni bir insana dönüştürebilir...
Bir insana...
Kız ince bir kar küresi buldu
Samandan yapılmış bir çelenk
"Oh, sessiz ayak seslerinin hayaleti
Bu felaketi kaldırabilir misin?"
Dolunay itirafları, temiz hayaller
Bu bir rüya değil
Nefret, korku, bunlar iyileştirilemezler
"Yakında öğrenecekler
Ama şimdi beraberiz
Gitmeliyiz
Ve birlikte katledilmeliyiz
Ya da aşık olmalıyız..."
Beni kurtar, sadece sen yapabilirsin
Ya da beni öldürmek zorundasın
Sadece gerçek aşkımın kabulü
Beni değiştirebilir
Lütfen beni iyileştireceğini söyle...
Büyüyü bozmana ihtiyacım var, aşkım
Seni kurtarıyorum, biliyorum yapabilirim
Kimse seni öldürmek zorunda değil
Kucakla beni, lütfen, gerçek aşkımın sahibi ol
Sen çoktan beni kurtardın
Lütfen, izin ver seni serbest bırakayım
Felaketinden kurtarayım, senin kar kürenden...