Amon Amarth [Turkish translation]

Bir fırtına denizlerden yuvarlanır

Karayı kara gök gürültüsü bulutlarıyla kaplıyor

Bu yabancı topraklarda karaya çıktıklarında

Yağmur ayaklarındaki yeri kamçılıyor

Sisli yağmurun arasından

bir mil bile uzakta olmayan dağa bakan

karada toplanmış beş yüz adamın sessizliğini

gök gürültüsü bozuyor.

Karanlık ve sessiz bir şekilde

yüce AMON AMARTH1 orada dikiliyor

Kudretiylle bulutların arasında gizlenmiş olan

çok gaddar ve korkunç gökyüzüne kadar uzanıyor

Sırtlarında rüzgarla kuzeyin kararlı adamları

yürümeye başlıyor

Görüşlerinde sadece hüküm dağı olan

karartılmış topraklarda çabalıyorlar

Dağa yaklaştıkça

bin tane mızrağın olacak savaşı beklediği

bir ormanı gözleri daha net görebiliyor

Bir savaş feryadı duyuluyor

Arazide yankılanıyor

Savaşcılar tıpkı yamacın yukarısında ki kurtlar gibi koşuyor

Cesurca düşman hattına saldırıyorlar

Ellerinde ki korku salan ve keskin silahlarla

ve meşe ağacından ve çelikten yapılmış kalkanlarıyla

Miğdeleri yarıp açıyorlar ve kafataslarını çeneye kadar ayırıyorlar

Bağırsaklar araziyi kaplıyor

Savunanlar bu vahşi savaşta zayıflar

Kuzeylilerin gücü ve yürekleri var

Görülmemiş bir katliam

Hiçkimse kesiklerinden kaçamıyor

Ateşli oklar gökyüzünde uçuyor

Evlere ve kalkanlara dokunuyor

Düşman kafasız bir şekilde kaçarken

Viking'ler galibiyetin yakın olduğunu hissedebiliyor

Alacakaranlık çökerken, yıldızlar gözükürken

ve deniz kurtları defneye dönerken

Kuzeyden ani bir rüzgar esiyor

Bulutları temizliyor

Kuzgunların diledikleri gibi yemesi için

Cesetler arazıye yığılmış şekilde uzanıyor

Artık sabahın ilk esintileriyle birlikte yelken açmalarıyla

dağ arkalarında kaldı

1. Amon amarth sindarin dilinde hüküm dağı demektir