All I Could Do Was Cry [Turkish translation]

Kilise çanlarının çaldığını duydum

Bir koronun şarkı söylediğini duydum

Aşkımın kilise koridorunda yürüdüğünü gördüm

Parmağına bir yüzük taktı onun

Oh, onları gördüm el ele tutuşurken

Benim erkeğimle orada duruyordu işte

Duydum onların'' Ölüm bizi ayırana dek'' dediğini

Her kelime kalbimde bir acıydı

Tek yapabildiğim, tek yapabildiğim ağlamaktı (ağlamak, ağlamak)

Tek yapabildiğim ağlamaktı (ağlamak, ağlamak)

Sevdiğim adamı kaybediyordum

Ve tek yapabildiğim ağlamaktı (ağlamak, ağlamak)

Evet, işte düğün bitti

Paralar atıldı başlarından aşağı

Onlar için hayat yeni başladı

Ama benimki bir sonda

Tek yapabildiğim, tek yapabildiğim ağlamaktı (ağlamak, ağlamak)

Tek yapabildiğim ağlamaktı (ağlamak, ağlamak)

Sevdiğim adamı kaybediyordum

Ve tek yapabildiğim ağlamaktı (ağlamak, ağlamak)