sabahtan uğradım ben bir güzele
ala gözlerine sürmeler çekmiş
taramış zülfünü dökmüş bir yana
salıvermiş ince belin üstüne
bir hoş bir hoş durur eda naz gibi
arkasında saçı tel tel saz gibi
has bahçe içinde top nergis gibi
karalar mı geydin alın üstüne
alma alma yanakları al gibi
boyu uzar gider selvi dal gibi
seherde açılan gonca gül gibi
sandım kan damlamış karın üstüne
çıka çıka çıktım yoluna vardım
verdiği çevreyi koluma sardım
uğruna ölümü gözüme aldım
divanına durdum yolun üstüne