Gerçek nedenleri
kimse açıklamaz sana,
hangi mekanizmaların yol açtığını
bir tür hastalıklı hale.
Bir ilk gülümseme ile
çoktan kaybedip insan
dengesini, kapılır gibi olur
giderek çoğalan meraklara.
Bu da daha öteye iter seni.
Çocuksu sakınımsızlık,
sürükler seni kendisiyle.
Tahmin et ne olduğunu, tahmin et?
Irmağın ötesinde
kendini bulacaksın;
bir başka köprüyü
geçeceksin.
Bir rüzgar esintisi,
bozar sakinliği
ve tümüyle kendi bilgisizliğim,
kabullenir bu bağlılığı.
İncelikli oyunda
hangi taraftadır
dayanılmaz neşesi
ihlal ve ahlak dışılığın?
Ve daha öteye sürüklüyor beni,
kurtulmaya, bütün anılardan
ve zihnimdeki düşüncelerden,
üst üste yığmaya
“bir varmış bir yokmuş”larımı
bir şenlik ateşi yapmak için onlardan,
özel budalılık defterimde de
bir niçin bulurum.
Sana ben hayır demedim.
Irmağın ötesinde
sana erişeceğim
ve korkuları
sineye çekeceğim.
Irmağın ötesinde
kendimi bulacağım,
ırmağın ötesinde
kendimi bulacağım.