Selamı sabahı kesmiş insanlar
Küfüre benzeyen merhabalar var
Dürüstlüğe karşı konmuş yasaklar
Akıllara sığmaz ne davalar var
Bi laf et postuna oturmuş biri
Peygamber sanıyor kendin serseri
Tarihler boyunda öteden beri
Din kitap uğruna ne kavgalar var
İlmin ışığında yola gitmeli
Kursağından helal lokma geçmeli
Kurtlar aynı kurtlar aynı hiç değişmemiş
Güvercin bakışlı akbabalar var
Dağların başını duman bürümüş
Düz ovayı seller almış yürümüş
Aydınım diyenler bakar körümüş
Misali çığırtkan ne kargalar var
Gülecek halimi yoktur mizaha
Sözüm açık gerek yoktur izaha
Gidene sevinme gelir bir daha
Alkış yankılı yalakalar var
Yoldaş vaatlerle karın doymuyor
Yay kırılmış okla hedef tutmuyor
Küheylan yorulmuş daha gitmiyor
Çektikçe çamura batıranlar var