Dünyayı değiştirebileceğini düşünüyorsan büyük bir hata yapıyorsun.
İç çamaşırımı değiştirsem bile yeter de artar.
Sen kendini boşluğa atana kadar sana çok kötü bir baş ağrısı vermek istiyorum.
Testislerine vurduğumu mu düşünüyorsun Aferin!
Ben Puzzle Bobble’daki ejderhayım
Crash’taki gibi testislerini patlatmak istiyorum ama Double Dragon gibi yumruk yeme riskim var.
Bu yüzdendir ki hep Frogger gibi bana yatırım yapmak isteyen bazı bloggerlar var.
Onun tekerlerini patlatacağım ve görüşürüz, o sadece bana bir Sega Mega Drive yapabilir.
Ne benim herhangi bir Lemming’i kurtardığımı ne de burada kalıp Fleming gibi kalıp yaptığımı göreceksin.
Bana ne Grammy Ödülü ver ne de yıldız ödülü, sadece bozuk paranı at ve “Başlat”a bas.
Nakarat:
Bir sonraki seviyeye geçmek istiyorum
Yazdıklarıma hayat vermek istiyorum
Kendimi inkar edene dek paranoyak ve obsesifim
Yazdıklarıma hayat verebilecek bir seviyeye geldim
Kendimi inkar edene dek paranoyak ve obsesifim.
Nefes alırken bile siyaset yapıyorum,
Guitar Hero oynarken şarkı yazmıyorum.
Bu konular bir sürü Resident Evil zombisinin ortasında bana kendimi hayatta hissettiyor.
Hiç şüphesiz kendimi Sonic kirpisinden daha fazla kapatıyorum,
ta ki Ghost’n’ Goblins’deki gibi zırhımı kaybedene kadar.
Kendimi çıplak olarak gösterdim,
Kendimi Metal Gear Solid’deki Snake gibi gizlemedim.
500 tane arkadaşım var, anlıyor musun?
Ben şarkı yaparım, ilmihal değil!
Super Mario gibi kaldırılmış yumruğumla para kazandım ama hiç harcamadım
Tetris’deki gibi çubuklar yapmak için.
Rap sahnesi tartışmalıdır, Prince of Persia’daki gibi bir zıplayışla kaçtım.
Konami Olimpiyatları’nı oynamıyorum, eğer elimi kırarsam heyecanlı olur.
Ben sokaklardan gelmiyorum, ben daha çok ineğim (inek öğrenci),
Ben bu yüzden evlenmiyorum, benim çok fazla flörtüm var.
Hayatını Q.Bert gibi küpler üzerinde harcayan, Red Alert’li insanlarla yaşıyorum.
PacMan ve Dan Aykroyd gibi eski hayaletleri anımsatan aptallar gördüm.
Sorunları çözen, duvarlar inşa eden ve daha sonra onları benim Arkanoid’de yıktığım gibi yıkan güçlü adamlar gördüm.
Neden geceleri rüyamda kaldırılmış silahlar gördüğümü bana Freud bile açıklayamaz.
Topolinia’ya benzeyen Silent Hill’le karşılaştırınca dünya bana çok kötü görünüyor.
Yazmam gerek yoksa delireceğim,
Benim düşüncelerime katılman umurumda değil.
Wonder Boy gibi bulutların üzerinde yürümüyorum.
Benim Mesih olduğumu mu düşünüyorsun? Bu senin sorunun!