Güneş, suyun üzerinde eski
Yıllık pullar, fırıl fırıl dönüyorlar
"Taşı ben, çarpıkça"
Göçen nefesler keşfediyor
Dönüştürerek umudu, yeni panolu zirvelere
Uzaklaşan ulumalar, gökyüzünü ıslatıyor
Kapanan gözler iyileşiyor
Kehribar rengi ışıklar, kasvetli kış yatağında
"Beni, soğukların altına çekebilir misin, yakılmış deniz?"
Yaz mevsiminin fısıldanmış sözcükleri
Günahkar kaside, haykıran bir kutsayış
Suya serenat yapıyor ve beni taşıyor yeniden
Hop, hop, hop
Hop, hop, hop
Hop, hop, hop
Hop, hop, hop
Hop, hop, hop
Hop, hop, hop, hop, hop
En yumuşak havada, bir kekeleme
Kalbi, yıkımdan uzaklaştırıyor
Kalıcı hüzünden ayrılıyor ve beni taşıyor yeniden