Yakın zamana dek yalnızdım
Sakin bir hayat sürüyordum ama asla evde değil
Bir şeyler değişti ve bana doğru esen rüzgâra döndüm
Ve bana "Ne kadar zamandır? Ne kadar zamandır?" dedi
Yıllarca kalbimin sesini susturdum
Anlık boş bir bakış aklımı karıştırdı
İçimde cesaret büyüyene dek zamanımı bekliyordum
Sonra itiraf ettim "yoksa yanılıyor muyum?"
Tüm günlerimi vasiyetimi düşünerek geçiriyorum
Güçsüz için yeryüzü ona hâlâ olduğu gibi miras kalacak
Hayatımın kontrolü için bir teklif sunuldu
Bir makinenin içindeki bir dişli çark olarak satıldım, "sınırı aşıyorum"
O anlık bir bakış bana yeniden her şeyi anlatır
Beyhude şansını dene, nafile bir fikri boğ
Mutluluğun peşine düş, tıpkı esen bir fırtına gibi
Çaresizliğin bir idolü, Yola taş döşedi ve sonra pes etti
Annemle görüştüm ve ona nedenini sordum
On yıldan fazla geçse asla cevap vermezdi
Aniden "hepimiz ölmek için doğduk" dedi
Bana bir amaç bahşetti, beni kurtardı, "ne kadar basit olabilir?"
Ama bu, zihnimde yavaş yavaş yok oluyor
Arkada bekleyen bir başka "ben" var
Ama bu, zihnimde yavaş yavaş yok oluyor
Arkada bekleyen bir başka "ben" var