Белый конь [Belyy kon'] [Turkish translation]

Beyaz küheylanımla şehre gitmek istedim,

Hanın sahibesi bana gülümsedi.

Köprü üstünde değirmenci ters ters baktı,

Geceyi hanın sahibesiyle geçirdim.

Küheylan dizginlerini elimden kurtardı, hemen yola koyulmak istiyordu,

Ama aşıklar en yakın dostlarını bile duymaz.

Tüm gece sabaha kadar handa yedim içtim,

Küheylan ise bağlandığı yerde bana hasret kaldı.

Beyaz küheylan, beyaz küheylan, seni kaybettim.

Beyaz küheylan beni bırakıp bozkıra kaçtı.

Beyaz küheylan, beyaz küheylan, küheylanı kaybettim,

Sadece kar, beyaz kar üzerimi örtüyor.

Sabah baş ağrısıyla uyandım,

Bana ne olduğunu anlayamıyorum.

Tüm gece sarıldığım hanın sahibesi nerede?

Uçsuz bucaksız toprağı kaplayan kar üstünde yalnız yatıyordum...

Nerede beyaz küheylanım, nerede para dolu heybe?

Dün yaz mevsimiydi, şimdi ise kış.

Beyaz küheylanımla şehre gitmek istedim,

Hanın sahibesi bana gülümsedi.

Beyaz küheylan, beyaz küheylan, seni kaybettim.

Beyaz küheylan beni bırakıp bozkıra kaçtı.

Beyaz küheylan, beyaz küheylan, küheylanı kaybettim,

Sadece kar, beyaz kar üzerimi örtüyor.