[Giriş]
Seviyorum hayatı, seviyorum, ömrümüz uzun olsun
Seviyorum hayatı, seviyorum, ömrümüz uzun olsun
Seviyorum hayatı, seviyorum, ömrümüz uzun olsun
Seviyorum hayatı..
[Verse 1: Bless]
Uyumuyorum, gözümü bile kırpmıyorum, sonraya saklıyorum uykumu
Meditasyon yapıyorum, yazıyorum, yığınla kağıt yakıyorum
Kuzey yarıkürede, sahilin ardındaki sokaktaki
çatımdan izliyorum gün batımını, Dogtown'lı komşularımla beraber
Tuzlu bir okyanus esintisi vuruyor duş havalandırmasından,
kaldırıyor cuaramı ve vuruyor pencereye sertçe
Sanki zaman donmuşçasına, midemdeki lotus çiçeği açıyor en nihayetinde
Günün barındırdığını verir sana tüm o yük ve endişe
Aklımı risksiz, hızlıca para kazanmaya veriyorum
Annemi satın aldığım bir eve yerleştirdim
Sevgi yücedir*, fakat temel amaç para:
Aileme istedikleri her şeyi vermek uğruna.
Her insan çalışmak zorundadır, sen kimin için çalışıyorsun?
Kendi kendime konuşuyorum sadece, çalıştığım kişi ta kendim
Dürüst olmak gerekirse, zaman zaman tam bi şerefsiz olabiliyor
Kahretsin...
Keşke kızılderili, meddah ya da şaman olsaydım, ya da sadece bir balıkçı..
..binlerce yıl önce, Avrupa'nın daha ortada olmadığı zamanlarda
Ama ironik tarafı, ninem benim Alman tarafım
Kan yoğundur, içinde bulunduğu deriden daha yoğun
Yapayalnızım ve yeniden aşık oluyorum
[Nakarat]
Yapayalnızım, ama yeniden aşık oldum, aşık oldum
Evet yeniden aşık oluyorum, aşık oluyorum
Seviyorum hayatı. Yeniden aşık oldum, aşık oldum
Evet yeniden aşık oluyorum, aşık oluyorum
Evet yeniden aşkla doluyum, aşkla doluyum
Evet yeniden aşık oluyorum, aşık oluyorum
Seviyorum hayatı. Yeniden aşık oldum, aşık oldum
Evet yeniden aşık oluyorum, aşık oluyorum
[Verse 2: Bless]
Arayışımın arayışındaydım sırf daha fazla arayabilmek uğruna
Tüm dünyada, bana açılan her kapıyı evim bildim
Karnımdaki kelebekler koridor boyunca uçuyorlar
Hayat güzel ve huzurlu, aynı zamanda kanlı ve kalleş
Bu kombinasyon oldukça garip, ve görmezden gelmesi zor
10 yıldır seyahat ediyorum
Paris sokaklarında yürürken 18 yaşındaydım
Tüm Afrikalı zenciler benimle Fransızca konuşmaya çalışıyordu
20 yaşımda, Amsterdam'da Hollandalı ailemi buldum
Cape Town'da krallar gibi muamele gördüm
Tayland'da sadece hayal edebildiğim okyanuslarda yüzdüm
Siyah kumlu bir kumsalda olduğunuzu hayal edin,
ya da Afrika'nın batısında size esrar uzattığımı;
ve sonra da yaptığımız tüm o şeylere güldüğümüzü
Sonra L.A. tatili, hayallerimin kadınıyla tanıştım
Filmde gibiyim sanki, iki arada bi derede
Venice Sahili'ne döndüm geri, evin kiralık ön tarafına
Sana şu anda kendi icat ettiğim bir dünyadan yazıyorum
Bu sanatsal girişimim onarıyor kalbi yavaş yavaş
Ben öldükten sonra bile çalacak kayıp şarkılarım tıpkı şöyle...
[Nakarat]