Aşkımız bitmeden hemen önce, demiştin ki
"Bir kutup yıldızı kadar sabitim"
Ben de "Karanlıkta sabit bir nokta
Neresi ola ki?
Beni ararsan barda olacağım"
Bardak altlığının arkasına
Televizyonun mavi ışığında
Kanada'yı çizdim,
Ah, Kanada'yı
Üzerine de yüzünü çizdim iki defa
Ah, kutsal şarap misali kanımdasın
Öyle acı ve bir o kadar da tatlısın
Ah, bir kasa dolusu içebilirim seni, sevgilim
Ve ayakta dururum hâlâ
Ah, ayakta dururum
Ah, ben yalnız bir ressamım
Bir boya kutusunda yaşıyorum
Korkuyorum şeytandan
Ve o korkmayanlara hayran oluyorum
Hatırlıyorum, bana anlattığında demiştin ki
"Aşk ruha dokunur"
Şüphesiz sen dokundun benim ruhuma
Çünkü senden bir parça dökülüyor içimden
Zaman zaman bu satırlarda
Ah, kutsal şarap misali kanımdasın
Öyle acı ve bir o kadar da tatlısın
Ah, bir kasa dolusu içebilirim seni, sevgilim
Ve ayakta dururum hâlâ
Ah, ayakta dururum
Bir kadınla tanıştım
Ağzı seninki gibiydi
Hayatını biliyordu
Biliyordu şeytanlarını ve senin amellerini
Ve dedi ki
"Ona git, kalabiliyorsan kal onunla
Ama kanamaya hazır ol"
Ah, ama sen kanımdasın
Benim kutsal şarabımsın
Acı, öyle acı ve bir o kadar da tatlısın
Ah, bir kasa dolusu içebilirim seni, sevgilim
Ve ayakta dururum hâlâ
Ah, ayakta dururum