Snow On the Sahara [Turkish translation]

Sadece söyle bana hala kalmamı istiyor musun

Oraya uzaklaştığın zaman

O kumlu tepelerin ve sert esen rüzgarların

Kuru beyaz okyanusta yalnız

Çölde kayboldun, sen çölde kayboldun

Ama seninle ateşten bir çeberin içinde kalmak

Geçen günleri unutacağım

Bedenini koruyacağım ruhunu savunacağım

Gördüğün seraplardan

Kaybolduğun çölden

Eğer umutların toz gibi ufalıyorsa izinin etrafında

Ben yoluna aydınlatan ay olacağım

Güneş gözlerini kamaştıracak gökyüzüne el açıp dua edeceğim

Sahraya kar taneleri düşsün diye

Eğer bu şüphelerinden kurtulabileceğin tek yerse

Seni tutacağım ve çıkış yolun olacağım

Ve eğer yanıp tutuşursak, gökyüzüne el açıp dua edeceğim

Sahraya kar taneleri düşsün diye

Sadece bir dile ve ben omuzlarını örteceğim

İpek ve altından örtülerle

Gölgeler gelip kalbini kararttığı zaman

Seni pişmanlıklarla üşütüp bıraktığı zaman

Kaybolduğun çölde

Eğer umutların toz gibi ufalıyorsa izinin etrafında

Ben yoluna aydınlatan ay olacağım

Güneş gözlerini kamaştıracak gökyüzüne el açıp dua edeceğim

Sahraya kar taneleri düşsün diye

Eğer bu şüphelerinden kurtulabileceğin tek yerse

Seni tutacağım ve çıkış yolun olacağım

Ve eğer yanıp tutuşursak, gökyüzüne el açıp dua edeceğim

Sahraya kar taneleri düşsün diye