Montségur [Turkish translation]

Bu ıssız yerde tek başına duruyorum

Tamamen canlı oldukları bu ölümün içinde

Katledilmiş masumlar, kötülük gerçekleşti

Melekler içeride yanıyordu

Asırlar sonra merak ettim

Nasıl bir sır götürdüler mezarlarına

Hala gök kubbe altında kafirleri yakıyoruz

Din hala içten içe yanıyor

Montségur'un kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur'un kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Biz onların hepsini öldürürken Tanrı'nın kendisi bilecek ki

Masumlar tahtında oturan Papa için öldüler

Katolik açgözlülüğü ve paranoyak yobazlığı

Kasenin laneti ve haçın kanı

Ellerindeki kanla tapınakçı müminler

Öldürme isteğindeki kalabalığa katıldılar

Ruhlarının özgürlüğü için kazıkta yandılar

Katharların yanında ölmek ve özgür olmak için

Eski ahit kitabı kötürüm kalmış ve kararmış

Şeytan, şehvet onun silahı

İstekleri olan Tanrı'nın bilgisine gelince

Din hala içten içe yanıyor

Montségur'un kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur'un kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Biz onların hepsini öldürürken Tanrı'nın kendisi bilecek ki

Karanlığa gülüyoruz ve Tanrı'ya güveniyoruz

Günahla gülümseyen üçgenin gözü

İçimizdeki lanetliler için Fısıh Bayramı yok artık

Mezarlarına giderken güneşle yüzleştiler

Bir köpek gibi yan ya da bir köle gibi yaşa

Ölüm, bedelidir ruhunun özgür kalmasının

Katharların yanında ölmek ve özgür olmak için

Montségur'un kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında

Montségur'un kapılarında ve duvarlarında

Kan, kalenin taşlarında