SKELETONS [Turkish translation]

Evet, evet, evet (Evet, oh)

Ağır çekim gibi hissettiriyor, hızın içinde yüzüyoruz (Evet)

(Evet, evet)

Daha yüksek sesle (Daha yüksek ses)

Yükseğe, yükseğe, yükseğe, yükseğe, yükseğe (Ah, evet)

Suyun üzerinde duruyormuşuz gibi

Coachella'yı salladık, çekin yarısını ona verdim

Güzel bir seksti, internette bahsetmelik

Üstümde ıslanmasına izin verdim

Gürültüyü geçmedim, bu saygısızlık olurdu

Sonra da havluyu aldım, Kleenex'im bitmişti*

Hatununu dışarı çıkarırsan seks yapmayı bekler misin?

Göğüslerini ortaya serse çekleri bekler misin?

İlk ziyarette ona inci kolye verdim

Sonrakinde senin hatuna çıplak ihtiyacım olacak

Kiliseye uğradım, bilirsin, dünya telaşı

Yüzer gibi, zaman içinde olamıyorsam

Bilmiyorum, bilmiyorum (Üzerimde ıslan)

Okyanusta, sevilmiyorsam

Tek bir ses bilemem

(Bu doğru)

Suyun üzerinde duruyorum (Duruyorum)

Anılar dalgalar yaratıyor

Yankılar, yankılar

Suyun üzerinde duruyorum

(Oh, bebeğim)

Suyun üzerinde duruyorum

Ağır çekim gibi hissettiriyor, hızın içinde yüzüyoruz