Little Deschutes [Turkish translation]

Elbette zor dansetmek,

bir ayağının zeminde,

diğerininse kapının dışında,

olduğu bir salonda.

Ben seninle dansetmekten,

başka bir şey istemiyorum.

Derin yeşil bir nehirde,

Seninle ve bir şarkı eşliğinde akan bu barış,

Tüm hayatım boyunca,

Seninle yapmayı umduğum bir barıştı.

Ben seninle akmaktan,

başka bir şey istemiyorum.

Kötü bir fırtınaya karşı kürek çekiyorum,

Kıyafetlerim harabe, yaprakların hepsiyse dökülmüş,

Bir tarafım yeniden doğmuş.

Dünkü sisi neden umursayayım,

Yıldızların hepsi şu an ışıl ışılken?

Sökmek üzere olan şafağı neden umursayayım?

Ay şu an çok güçlü ışığını yayıyorken?

Ben seninle dansetmekten,

başka bir şey istemiyorum.

Ben seninle akmaktan,

başka bir şey istemiyorum.