İncecik beyaz elleri başkaydı kızın
Gözleri bir başka büyü
Ateş böcekleri gibiydik karanlıklarda
Bilmeyen kalmadı bu türküyü
Bütün kaygulardan uzak,azade
Çocuksu halleri vardı
Ve her gelişinde derlenmiş, taze
Bir deste gül kokardı
Bulutlar gelip geçerdi üstünden başımızın
Bulutlar toz pembe,bulutlar kara
Başıboş bulutlarla hergün ansızın
Çıkıp gitmek isterdi uzaklara
Ne benim dilimde küçük bir sitem
Ne onun yüzünde kederden bir iz
Sedef çerçeveli aynalar gibi
Önceleri tertemizdi içimiz..
Bir hal içindeyiz şimdi perme-perişan
Salkım söğütlere benziyoruz
Serin rüzgarlar esiyor yüreğimizde
Artık konuşamıyoruz
Bir köşe başında bazan ansızın
Karşılaştığımız olur
Gözümüm ucuyla bakarım kızın
Gözleri dolu doludur
Bilirim ki usul usul içerimizde
bir isimsiz,bir güzel,bir anlatılmaz
Bir bilinmez yerimizde
Eski hatıralardır tutuşan
Suçlu insanlar gibi başımız önümüzde
Bekler dururuz bir zaman
Hani gökyüzünde garip kimsesiz
Küçük yıldızlar varya
Hani bir gül tomurcuğunda sessiz
Usul usul açarya?
İşte bizde gökyüzündeki
O herşeyden uzak, sessiz kimsesiz
Garip yıldızlar gibiyiz
Bir tomurcuk gibi her sabah usul usul
Gittikçe büyüyor sessizliğimiz
Bir tomurcuk gibi her sabah usul usul
Gittikçe büyüyor sessizliğimiz
Susuyor susmasına dudaklarımız ama
Çalar saatler gibiydi içimiz.