愛你 [ài nǐ] [Turkish translation]

gözlerimi kapatıp, kalp atışını ve nefes alıp verişini dinliyorum.

gözlerimizin içinde ikimiz varız.

gülüşün kalbimi ele geçiriyor.

her öpücük ilk kez gibi görünüyor ve seni her saniye öpmek istiyorum.

seni seviyorum, seni seviyorum. her zaman seninle kalmak istiyorum.

ceketinin ve vücudunun kokusunu seviyorum.

düğmelerimizi birbirimizin kıyafetlerine bağlarsak, asla ayrı kalmayız.

bu harika bir aşk hikayesi. senin yüzünden seninle yakın olmak istiyorum.

bazen kasıtlı olarak sinirleniyorum ama aslında sinirli hissetmiyorum.

benim yüzümden gergin olduğunda rahat hissediyorum.

senin açın kişiliğimin bir kısmını yansıtabilir.

beni çok tanıdığın anlamına mı geliyor yoksa biz aynı mıyız?

seni seviyorum, seni seviyorum. her zaman seninle kalmak istiyorum.

ceketinin ve vücudunun kokusunu seviyorum.

düğmelerimizi birbirimizin kıyafetlerine bağlarsak, asla ayrı kalmayız.

bu harika bir aşk hikayesi. senin yüzünden seninle yakın olmak istiyorum.

vücudunun içinde yaşamak için senin oksijenin olmak istiyorum.

ne kadar harika olduğunu izlemek istiyorum.

seni seviyorum.

seni seviyorum, seni seviyorum. her zaman seninle kalmak istiyorum.

ceketinin ve vücudunun kokusunu seviyorum.

düğmelerimizi birbirimizin kıyafetlerine bağlarsak, asla ayrı kalmayız.

bu harika bir aşk hikayesi. senin yüzünden seninle yakın olmak istiyorum.

aşkımız sonsuza dek güzel sürecek.