Tanrı bütün kullara rızkını dağıtırken
Kimi sırtüstü yatar kimi boşta gezerken
Kul Ahmet erken kalkar, “haydi ya nasip” derdi
Kimseler anlamazdı “ya nasip” ne demekti
O mahallede herkes gömlek giyerdi
Bizim Kul Ahmet bir gün bir ceket diktirdi, diktirir ya
Mahalleye dert oldu Kul Ahmet’in ceketi
Kul Ahmet erken kalkar, “haydi ya nasip” derdi
Kimseler anlamazdı “ya nasip” ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komşuya dert oldu Kul Ahmet’in ceketi
Mahalleli kahvede muhabbet peşindeyken
Leylekler laklak edip peynir gemisi yüklerken
Kul Ahmet erken yatar, “sabaha ya kısmet” derdi
Kimseler anlamazdı “ya kısmet” ne demekti
Herkes gömlek giyedursun
Bizim Kul Ahmet ceketini bir de astarla kaplatıverdi, kaplatır ya
Mahalleye dert oldu Kul Ahmet’in ceketi
Kul Ahmet erken yatar “sabaha ya kısmet” derdi
Kimseler anlamazdı “ya kısmet” ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komşuya dert oldu Kul Ahmet’in ceketi
Bir gün bir yoksul öldü, üzüldü mahalleli
Ama bir kefen parası bulamadı mahalleli
Kul Ahmet dedi “yalan dünya,” çıkardı ceketini
Örttü garibin üstüne, kaldırdı cenazeyi
Sonunda herkes anladı “ya nasip, ya kısmet”i
Bizim Kul Ahmet birdenbire oluverdi Ahmet Bey
Ceketse Ahmet Bey’in ceketi
İbretiâlem oldu Ahmet Bey’in ceketi
Sonunda herkes anladı “ya nasip, ya kısmet”i
İbretiâlem oldu Ahmet Bey’in ceketi
Meğerse tüm keramet ceketteymiş be Ahmet
Barış’a sorar isen sen bu yolda devam et