Young And Beautiful [Russian translation]
Я видела мир,
Объездила весь, пожинаю теперь плоды,
Алмазы, бриллианты, дом в Бель Эйр [1],
Жаркие ночи середины июля,
Когда ты и я были навечно диким...
Young And Beautiful [Serbian translation]
Посматрајући околину(свет);
Заврших све,па имам своју торту,сад:
Дијаманте,брилијанте и 'Бел Ер'1,чак.
Вреле летње ноћи,средином јула;
Кад бисмо,Ти и ...
Young And Beautiful [Turkish translation]
Tüm dünyayı gördüm
herşeyi yaptım, artık payımı aldım,
muhteşem pırlantalar, ve şimdide Bel-Air'deyim.
Temmuzun ortası,sıcak yaz geceleri,
o seninle d...
Young And Beautiful [Turkish translation]
Dünyayı gördüm,
Her şeyi yaptım, şimdi bu benim kekim,
Elmaslar, pırlantalar, ve şu an Bel-Air'deyim*,
Temmuzun ortasındaki sıcak yaz geceleri,
Seninl...